Ünvan sıfatları, kişilerin görev, mevki, derece, memuriyet, rütbe ve sosyal statülerine göre isimlerinin yanına eklenen veya birlikte söylenen saygı ve tanıtma ifadeleridir. Bu sıfatlar yalnızca insan isimlerini niteler ve diğer canlılar için kullanılmaz. Lakaplar ve takma adlar da bu sıfatlar arasında yer alır. Anlam yönünden niteleme sıfatlarına da yakındır.

Ünvan sıfatları üç ana kategoride incelenir:

Özel adla birlikte kullanılmayan ünvan sözcüğü küçük harf ile başlıyorsa, bu sıfat ünvan görevinden çıkar. Örneğin, "Bugün öğretmen derse girmemiş." veya "Sağlık ocağında doktor kalmamış." ifadelerinde, sıfatlar küçük harflerle yazılır ve ünvan görevinden çıkar.

Bir başka durum da, özel ad ile kullanılan fakat akrabalık anlamı taşıyan sıfatların küçük harfle başlaması ve ünvan görevinden çıkmış olmasıdır. Örneğin, "Mustafa, yarın Hasan amcasına gidecek." veya "Ben, Nebahat teyzemi arayayım en iyisi." ifadelerinde, sıfatlar küçük harfle yazılır ve ünvan görevinden çıkar.

Ünvan sıfatları, özellikle resmi yazışmalarda ve hitaplarda önemli bir rol oynar. Doğru ve yerinde kullanımı, hem saygı ifadesi hem de yanlış anlaşılmaların önlenmesi açısından büyük önem taşır. Özellikle akademik ve mesleki ortamlarda, kişilerin ünvanlarının doğru kullanılması gerekmektedir.

Özetle, ünvan sıfatları kişilerin sosyal ve mesleki statülerini belirtmek için kullanılan önemli dil unsurlarıdır. Bu sıfatların doğru kullanımı, hem yazılı hem sözlü iletişimde saygı ve tanıtma açısından büyük önem taşır.